Quantcast
Channel: Stratürk » Yönetim
Viewing all articles
Browse latest Browse all 16

İki Güç Arasında Ukrayna

$
0
0

22467031

Ukrayna ile Türkiye arasında ilginç bir benzerlik bulunuyor. Her iki ülke de Asya ile Avrupa arasındaki ana stratejik koridor üzerinde yer alıyor. Önemli su ve kara yolları üzerindeki bu konumlarından dolayı bu iki ülke, stratejistler ve yazarlar tarafından jeopolitik gelecekleri üzerinden değerlendirilirler…

Samuel Huntington’un parçalanmış devletler tanımlamasında adı geçen bu iki ülkenin iki taraflı baskı altında oldukları düşünülür. Bu görüşü Spykman, Brzezinski, Mackinder, Mahan gibi başka teorisyenler de paylaşmaktadırlar. Bu nedenle Ukrayna, Rusya ile Avrupa arasındaki karşılıklı etkileşimin somut yansımalarını doğrudan hisseder. İki tarafa da hem yakın hem uzak olmak Ukrayna için bir zenginlik kaynağına işaret ederken bu durum aynı zamanda riskli ve gerilime açık ilişkilerin temelini oluşturur.

Avrasya, günümüzde ABD hariç AB, Rusya, Japonya ve Hindistan, Çin gibi büyük güçlerin yer aldıkları coğrafyaya karşılık geliyor. Bu özelliğinden dolayı bölge, geçmişten günümüze ilgi odağı olmuş ve olmaya devam ediyor. Çatışmaya ve rekabete dayalı ilişkilerin yoğunlaştığı bir coğrafya olarak Avrasya’daki istikrarsızlık, doğrudan küresel ölçekte etki doğuruyor. Ukrayna’ya doğudan bakıldığında Balkanların kapısı ve Avrupa’nın kilidi olarak görülüyor. Ukrayna’ya batıdan bakıldığında ise Kafkasya, Rusya ve Karadeniz havzası olmak üzere geniş coğrafyalara açılan bir çıkış noktası olarak nitelendiriliyor. Bu çerçevede Ukrayna, tarihte olduğu gibi günümüzde de güçler dengesi üzerinden uluslararası sistemdeki yerini belirliyor. Rusya, Ukrayna’ya doğudan baktığında Balkanlara ulaşma hedefiyle hareket ediyor. Bu sayede Rusya için doğu Avrupa üzerinden Baltık denizine kadar etki gösterme fırsatı ortaya çıkıyor. AB ise Ukrayna’ya batıdan baktığında Kafkasya’da ve Orta Asya’da enerji ve ticaret üzerinden siyasi hâkimiyet kurmayı amaçlıyor. Bu iki güç arasındaki rekabet, ekonomik ve sosyal bunalımla boğuşan ve zaten istikrarsız olan Ukrayna’yı daha fazla istikrarsızlığa sürüklüyor. Bu noktada Ukrayna’da yaşananlar uluslararası sistemdeki güç dengesi politikalarının, bir devletin istikrarındaki belirleyici rolünü göstermesi bakımından önem taşıyor.

Gürcistan savaşı ve sonrasında Kafkaslar’da yaşanan gelişmeler, Ermenistan’daki Rus askeri üssünün 2044 yılına kadar bölgede kalacak olması, Rusya, Kazakistan ve Belarus arasında gümrük birliği uygulanması ve bu alanın serbest ticaret antlaşmalarıyla genişletilmesine yönelik girişimler, Rusya’nın Belarus ile birleşme yönündeki faaliyetleri gibi unsurlar, Rusya’nın geniş Karadeniz bölgesindeki artan gücünü sergiliyor.

Rusya’nın bu hamleleri karşısında ABD, geniş Karadeniz havzasının NATO ve AB üyelik süreçleri aracılığıyla batı ile eklemlenemeyeceğini kabul etmiş gözüküyor. Bu doğrultuda geniş Karadeniz bölgesinin, AB ile Rusya arasında bölünmesindense bağımsız kalmasını destekliyor. Bu çerçevede 1990’lı yıllarda Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya’da sürdürülen çevreleme politikasının 2000’li yıllarla birlikte terk edildiği söylenebilir. Obama yönetimi ise ABD’nin bu bölgedeki varlığını, Rusya ile yapılan pazarlıklar sonucunda belirliyor. Bu noktada ABD’nin, Balkanlardaki devletlerin NATO’ya ve AB’ye üye olmaları konusunda koşulsuz ve kararlı biçimde baskı yapmasının söz konusu olmayacağı söylenebilir.

Bu manzaraya bakıldığında Ukrayna, hem AB’den kopmayı göze alamıyor hem de Rusya’yla yakınlaşmaya cesaret edemiyor.Bu pazarlıklarda -şimdilik bu tür bir çabadan söz edilemese de- AB ile Rusya’nın yakınlaşabilecekleri ve anlaşabilecekleri alanların ön plana çıkarılması önem taşıyor.

Zeynep Songülen İnanç

Raporun devamına ulaşmak için lütfen tıklayınız.
Kaynak: Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)


Viewing all articles
Browse latest Browse all 16

Trending Articles


huddam daveti


Tekasür Suresi


"Yâ Kuddûs!" Esması Havâs ve Esrârı


Kasemi Mübelliğa


Peri44


Kuvvetli muhabbet ve aşk tılsımı


El-Mütekebbir


Papaz büyüsü


SCCM 2012 Client Installation issue


Zilhicce Ayının Namaz Duası ÖNEMLİ